SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’Z-ZEKAT

<< 709 >>

باب: من تصدق في الشرك ثم أسلم.

24, Müşrik İken Sadaka Verip Sonra Müslüman Olan Kimse

 

حدثنا عبد الله بن محمد: حدثنا هشام: حدثنا معمر، عن الزهري، عن عروة،  عن حكيم بن حزام رضي الله عنه قال: يا رسول الله، أرأيت أشياء، كنت أتحنث بها في الجاهلية، من صدقة، أو عتاقة، وصلة رحم، فهل فيها من أجر؟ فقال النبي صلى الله عليه وسلم: (أسلمت على ما سلف من خير).

 

[-1436-] Hakîm İbn Hizam şöyle anlatır: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e, "Ey Allah'ın Resulü! Cahiliyye dönemimde iken yaptığım sadaka, köle azadı veya akrabayı gözetmek gibi hayırlardan mükafaat alabilir miyim, ne dersiniz?" diye sordum. Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem bana, "Geçmişte yaptığın hayırlar sayesinde Müslüman oldun" buyurdu.

 

Tekrar: 2220, 2538 ve 5992

 

 

AÇIKLAMA:     Konu başlığı, "Müşrik iken verilen sadakadan dolayı sevap alınır mı?" anlamındadır. Zeyn İbnü'l-Müneyyİr şöyle demektedir: Bu konuda güçlü bir ihtilaf olduğu için Buharî başlıkta her hangi bir hüküm belirtmemiştir. Bu konudaki geniş açıklama, "İman" bölümünde yer almaktadır. Allahu Teala'nın, ihsan ve lütuf olarak, müslüman olan kişiye, daha önceki iyiliklerinden dolayı da sevap vermesine herhangi bir engel yoktur.

 

Geçmişte yaptığın hayırlar sayesinde Müslüman oldun": el-Mazerî bu ifade ile ilgili olarak şöyle der: Bu ifadeden ilk anda anlaşılan manaya göre, Hakîm'in, müşrik iken yaptığı hayırlar onun lehine sevap olarak yazılmıştır. Bu durumda anlam tam olarak şöyle olur: "Sen, daha önce yaptığın hayırların kabul olması sebebiyle Müslüman oldun."

 

Harbî ise şöyle der: Daha önce yaptığın hayırların (sevabı) sana aittir. "Bin dirhem elde etmek için Müslüman oldun" sözü de böyledir.

 

Belki "Kafir sevap kazanamaz kî"şeklinde bir itiraz gelebilir. Bu durumda hadisi şu şekillerde yorumlamak mümkündür:

 

Yaptığın güzel işler nedeniyle güzel bir tabiata ve huya sahip oldun. Bu güzel tabiatın ve huyun yararını da Müslüman olma konusunda gördün. Edindiğin bu alışkanlık, seni hayırlı işler yapmaya alıştırdı.

 

Yaptığın hayırlar sayesinde  güzel bir şöhret elde ettin. Bu şöhret Müslüman olduktan sonra da devam etti.

 

Yaptığın hayırların bereketi ile Müslüman olma hidayetine erdin. Çünkü (güzel) ilkeler, güzel gayelere ulaştırır.

 

Yaptığın güzel işler sebebiyle büyük rızıklar verildi.

 

İbnü'I-Cevzî ise şunları söylemektedir: Bir görüşe göre, Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem , cevabı ile, ilk anda anlaşılanın dışında başka bir şey kasdetmiştir. Çünkü Hakîm, o amellerinden dolayı sevap alıp alamayacağını sormuştu. Resûlullah ise, "Sen, daha önce yaptığın hayırlar sayesinde Müslüman oldun" diye cevap vermiştir. Sanki şu manayı kasdetmiştir: "Sen hayırlı işler yaptın. Hayır, yapan kişinin dünyada iken övülmesini ve mükafat kazanmasını sağlar."

 

Müslim'in Enes'ten "merfu" olarak naklettiği bir hadis şöyledir: "Kafir, yaptığı iyilikler sebebiyle dünyada iken rızıklandırılır."